"Sonuçları değiştirmen için nedenleri değiştirmen gerek."
Nur Meriç
Görsel nedenlerle ya da sağlık nedeniyle kilo vermek isteyebilirsiniz. İşte burada devreye girip sizin bu hedefe ulaşmanızı sağlayabiliriz. Bir sonuçtan memnun değilsek (fazla kilo gibi) öncelikle onu hazırlayan nedenleri bilmeliyiz.
Neden fazla kiloya sahibiz?
Bunu araştırdığımızda görüyoruz ki, fazla kiloların başlıca nedenleri şu ana başlıklarda gizli: Öğrenilmiş sağlıksız beslenme alışkanlığı, katı ve yoğun diyet programları, duygusal açlığı yiyeceklerle giderme çabası, yanlış beyin programları, hareketsizlik.
Rahatça istediğiniz kiloya ulaşmak, yaşam boyu ideal kilonuzu koruyabilmek sizce hayal mi? Bence değil...
Danışanım Neriman, 40 yaşında, 160 cm boyunda, 73 kilo, iki çocuk annesi bir ev kadınıydı. Bana geldiğinde çok mutsuz olduğunu söyleyip sürekli ağlıyordu. Kendisini fazla kilolarının mutsuz ettiğini söylerken, ben mutsuz olduğu için kilo aldığını düşünüyordum.
Neriman'ın hayatındaki hemen hemen bütün kararları çevresindekiler veriyordu. Hayatındaki kararları kendisi vermediği için ortaya çıkan sonuçların sorumluluğunu da kendisi almak istemiyordu. Oysa kendi seçtiğimiz hayatı yaşamamız, mutluluğumuzun artmasında ve kilolarımızın azalmasında oldukça etkilidir.
Kilo alımı genelde psikolojik bir durumdur. Kişi gerçekte mide açlığı değil, ağız açlığı çeker. Midesini değil duygularını, hayatındaki eksiklikleri beslemeye çalışır. Kilo vermek isteyen Neriman'ı öncelikle genel bir sağlık taramasından geçirip, gerekli tahlilleri yaptırdık.
Mevcut durumu ve arzuladığı durumu tespit ettik. NLP tekniklerinden doğru hedef oluşturma ve gerçekleştirme çalışmasını yaptık. Bizim hedefimiz altı ayda 12 kilo vermekti. Niyetimizi pozitif cümleler seçerek açık ve net olarak belirttik.
Ayda 1–2 kilodan fazlası verilmemelidir. Nasıl yavaş yavaş fark etmeden kilo alıyorsak aynı şekilde yavaş yavaş fark etmeden kilo vermeliyiz. Çünkü ne derler bilirsiniz bir karınca bir fili nasıl yer: "Lokma, lokma." Yoğun ve katı diyetler kalıcı fazla kiloların nedenlerindendir.
Bu katı diyetlerin sonunda kişi eskisine göre biraz daha fazla kilo ve bir o kadar da hayal kırıklığı ve umutsuzluk alıyor. Bedenimiz diyetle kıtlık arasında ayrım yapamıyor. Normal yemeye başladığınızda yine onu yoksun bırakırız diye rezervlerini artırıyor.
Neriman da yıllarca bu kısır döngü içinde çabalamış ve bugünkü haline ulaşmıştı. Ona özel, dengeli, sağlıklı ve aynı zamanda metabolizmayı hızlandıran bir beslenme programı oluşturduk. Bir şeyi kendimize yasaklarsak, sürekli onu ister, onu düşünürüz.
Yasak daima ihlali getirir. İstediğinizi istediğiniz kadar yiyip kilo verebilirsiniz mesajı da doğru değildir. İstediğimiz şeyi yemeyi fakat az yemeyi ve sağlıklı yiyecekleri seçmeyi öğrenmeliyiz. Vücudunuzla sağlıklı ilişkilere girdiğinizde ona ters gelen şeyleri, ihtiyacından fazla olan şeyleri zaten istemeyeceksiniz.
Bedeninizin bilgeliğine güvenin. Siz doğal ortamda yetişmiş fazla kilolu bir canlı gördünüz mü hiç?
Kilo beyinle verilir. Bu yüzden beyinle işbirliği yapmak, bu konudaki başarının en önemli sırrı ve birinci kuralıdır. Beynimizde birçok program çalışmakta ve biz de bu programları yaşamaktayız. Olumsuz da olsa düşünülen şeyi beynimiz gerçekleştirmeye çalışıyor.
Beyne sürekli kilolu halinizin resmini gösterirseniz o zaman beyin açlık-tokluk hayallerini de ona göre yapar. O kilodaki birinin ihtiyacı kadar yemek ister. Bilinçli olarak yemek kesildiğinde de metabolizmayı yavaşlatarak rezervlerini korur.
Beynimizin programlanmasında dilimizin de etkisi büyüktür. "Zayıf" kelimesi "güçsüz" anlamına geldiği için bilinçaltımız zayıf olmaya itiraz ediyor ve kilo vermemizi zorlaştırıyor. Bunun için danışanlarıma "zayıflamak istiyorum" yerine "sağlıklı kiloma ulaşmak istiyorum" demelerini tercih ettiriyorum.
Neriman'ın kilo vermesini zorlaştıran beyin programları üzerinde, hipnoz ve NLP tekniklerini kullanarak bir dizi çalışma yaptık.
Vücutta katı (%12), sıvı (%70), gaz (%18) dengesi vardır.Kilolu kişilerde ise bu oran değişmektedir. Bu oranları tekrar düzenlemek gerekir. Yemek yedikten sonra nefes almamızı derinleştirerek kilomuzu koruyabilir ve kilo verebiliriz.
Vücudumuzdaki yağ yakımı için oksijene ihtiyacımız var. Neriman, küçük egzersiz ve nefes çalışmalarını zevkle yaptı. Yağları diyet değil eksersiz kalıcı olarak eritir. Egzersiz uzadıkça yağ yakma oranı artar, beyin 21 gün aynı şeyi aynı anda yaptığında alışkanlık haline getirir.
Egzersizi acı ve zorunluluktan çıkarıp hazza, zevke ve isteğe dönüştürebiliyoruz. Kilo çalışmasında, kişilerin temsil sistemleri (görsel, işitsel, dokunsal), davranış kalıpları (iç veya dış referanslılar, yakınlaşmacılar-uzaklaşmacılar vb.), motivasyon odakları NLP sistemleriyle tespit edilip, bu bilgilerden de yararlanıyoruz ve kişide gerçek motivasyon unsurları oluşturuyoruz.
Altıncı ayımız bittiğinde Neriman hedeflediğimiz kilodan bir kilo fazla vererek 60 kiloya indi. Bu kiloya nasıl geldiğini anlamadığını söylüyordu. Çünkü o sıralar hayatında ilgilenmesi gereken önemli başka problemleri vardı.
Çevresi tarafından kendisine yüklenen bir kısım sorumluluklardan kurtuldu ve "hayır" demeyi öğrendiği için insanlar onun evetlerine güvenmeye başladı. Ehliyet kursuna gidip ehliyet aldı. Şimdilerde üç ay sonra almayı planladığı araba için para biriktiriyor.
Çocuk gelişimi üzerine eğitim almıştı fakat hiç çalışmamıştı. Eşini ikna edip bir çocuk yuvasında işe girdi. Geçmişini temizleyip istediği geleceği yaratma adına var gücüyle çalışıyor. Neriman ile ilk karşılaştığımız günden bugüne bir yıl geçti 5 kilo daha verdi 55 kg oldu. "Benim için ideal olan kilo bu" diyor. Beyninde ideal kilosunu sabitledi ve kilo alıp vermiyor.
Öte yandan kilosunu korumak için çaba da harcamıyor. Öncelikle amacınız kilo vermek değil sağlıklı besinlerle bedeninizi sağlıklı çalışır hale getirmek olsun. Sırtınızda taşıdığınız her türlü fazlalıktan kurtulun.
Nur Meriç
PSK Gelişim ve Aile Danışmanı