Ailelerimiz bize zarar verecek kötü arkadaşlardan tedirgin olurlardı. Sürekli bizim dikkatli olmamamızı söylerlerdi. Çoğumuz yaşamışızdır; annemiz babamız kardeşlerimiz eşimiz belki arkadaşlarımız kötü arkadaşlara karşı bizi uyarma gereği hissetmişlerdir. Bak onu dinleme, onun dediğini yapmak sana zarar verir, o seni mutsuz eder vb.
Oysaki bizim kafamızda da iyi veya kötü hayali arkadaşlarımız vardır ki onlardan kötü olanlar gerçekten çok kötüdür, bize çok daha fazla zarar verirler. Hayat kalitemizi düşürür, ruhsal ve fiziksel acı çekmemize neden olurlar, yalanlarla bizi kandırır. Sürekli olumsuz konuşur, söylediği her yol bizi farklı bir olumsuzluğa çıkartır. Sürekli olduğumuz yerde döner dururuz. Üstümüze üstümüze gelir her şey taşımaktan yorulduğumuz gittikçe ağırlaşan tamamen hareket etmemizi engelleyen yükler oluşturur. Ayaklarımıza, kollarımıza vurur hareket edemeyiz, boğazımıza düğümlenir konuşamayız bazen kulaklarımıza fısıldar bazen sesini bile duymayız ama rahatsızlığını hissederiz yine ne olmuştur bilemeyiz. Ama korkarız, heyecanlanırız, elimiz ayağımız buz kesilir, tükeniriz yoruluruz. Uzun karanlık geceler daha da zordur kafamızdakilerle baş etmemiz imkânsızlaşır. Sanki bir daha hiç güneş doğmayacakmış diye düşünürüz. O zararlı arkadaşlardan en fazla korkan ailemiz farkında olmadan onlardan daha zararlı arkadaşları beynimizin içine sokarlar. Nasıl mı? Kendileri korkuları ve kaygılarıyla her an çevremizde bize rol model olurlar. Sürekli bizi korkutan senaryolar yazarlar, korku filmlerini seyretme derler ama bize öyle şeyler anlatırlar ki geleceğe yönelik kendimizi mutsuz çaresiz hissedebiliriz. Fakat gün gelir bize de çok kaygılandıkları korktukları için kızdığımız ebeveynlerimiz gibi davranıp konuşmaya başlayan hayali bir biz yaratırız. Artık biz de onlar gibi düşünüyoruzdur, tıpkı onlar gibi davranıyoruzdur. Eyvah anneme benziyorum, babama benziyorum diyebilirsiniz. Zaman geçtikçe bizler gibi korkularımız büyür fakat umudumuz küçülür. Umudunu yitiren kişinin hayatını yitiren kişiden tek farkı nefes almasıdır.
Hayali arkadaşların iyileri de vardır. Bazılarımızda bunların sesi çok cılızdır etkisizdir. Bazılarımız onları çok iyi tanır, seslerini daha net duyar. Bu hayali arkadaş güzel şeylerden bahseder. Yapmak istediklerimiz her şey için mümkün yollar araştırır. Bizi destekler dünyanın güzelliklerini görmemizi sağlar. Kendimizi sevmemizi değer vermemizi hatırlatır. Sevdiğimiz güzel şeyleri yapmamız için bizi teşvik eder. Onun için her şey olması gerektiği gibi oluyordur her olay iyiye varıyordur. İçimizde kelebekler uçuşturur. Hayal kurmaktan asla vaz geçmeyiz. Aziz Nesin’in “Arkadaşım Badem Ağacı” isimli şiirinde ki gibi sonuçla ilgilenmez süreci yaşattırır bize. Büyük hayaIIer kurup, her türlü başarısızIık riskini göze aIarak yaşarız. Yaşadıklarımızdan değil yaşamadıklarımızdan rahatsız oluruz. Onun için istediklerimizi bu hayali arkadaşımızla bir olup doya doya yaşamalıyız. İnanın bilerek ve isteyerek kendimizi mutsuz etmemiz imkânsız, üzüleceğimizi bile bile üzülmek için bir şey yapmamışızdır. Ya başka seçeneğimiz olmadığını ya da sonucun iyi olacağını düşünmüşüzdür.
Hayali, olumlu arkadaşlarımız bize bu şekilde yönlendirir. Daha az hayal kurmak değil meydan okurcasına daha fazla hayal kurmamızı ister. Bu arkadaşlara sahip olan kişiler tüy gibi hafif, kuş gibi özgürdür. İçlerinde sık sık hissettikleri ılık rüzgârlar eğlenceli neşeli çocuklar vardır. Onlar konuştukça güzelleşir her şey. Bu güzelliklerle uğraşırken; olumsuzluklardan daha çok olumlu şeyleri düşünür bolca şükrederiz. Düşmekten korkmayız, sonuçta her şekilde daha güçlü kalkacağımızı biliriz. Sizin de kafanızda böyle bir arkadaşınız varsa onunla daha fazla zaman geçirip onu daha fazla dinleyin.
Hayalleriniz size dost, yolunuz ışık olsun…