Yeme bozuklukları, insanın yemek yeme, kilo ve vücut görünüşüyle ilgili düşünce ve davranışlarındaki aşırı rahatsızlıklardır. Daha çok genç bayanlarda, ergenlik ve yetişkinlik dönemlerinde görülür. Ama çocuklar, genç öncesi grup, yetişkin kadınlar ve erkekler de bu problemleri geliştirebilir.
Yeme bozuklukları, sonuçları hayati tehlike içeren ciddi problemlerdir. Yeme bozuklukları tüketicidirler. Yeme bozuklukları, kişiyi takıntılı ve olumsuz düşünce ve davranışlarla tüketir ve kişinin aile üyeleriyle, sevdikleriyle ve hayatla olan ilişkilerini tüketir. İnsanlar yeterli beslenmezlerse, devamlı olarak yemek yemeyi düşünürler, hatta bazen yemek hakkında hayal bile kurarlar yada isteseler de yemek yiyemezler. Bu insanlar kendilerini depresif, yalnız ve yorgun hissederler.
Eğer kişi konuşmaz ve duygularını gösteremezse yeme bozuklukları gelişebilir. Genelde aile dinamikleri, problemli iletişim şekilleri, kayıplar ve istismar gibi stres faktörleri, kişinin baş edemeyebileceği olumsuz duyguların ortaya çıkmasına neden olur. Belirtiler, kişinin problemlerle yüzleşmeyi reddetmesinin bir yoludur ya da hayatının geri kalanının kontrolü dışında geliştiğini düşündüğünde, kendini kontrolde hissetmesi için bir teşebbüsdür.
Yeme bozukluğu, genetik faktörlerin dışında olarak,düşüncelerin ve davranışların mantıksız bir sistemidir ve kişinin, derindeki öz güven ve kimlik problemlerini çözmek için bulunduğu bir girişimdir. Fakat unutulmamalıdır ki yeme bozuklukları için etkili tedaviler vardır. Yeme bozuklukları obezite ve aşırı zayıflık olarak gruplandırılabilir. Her türlü yeme bozukluğu ile ilgili olarak uygulanan çeşitli NLP ve Hipnoz terapi yöntemleri bulunmaktadır.